dikkat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dikkat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ekim 2015 Pazartesi

Mantar Enfeksiyonu

1. Mantar İnfeksiyonu ( dermatofit, tinea )
Vücut yüzeyinde dermatofitler denilen, cildin üst tabakası, tırnak ve saç gibi yerlerde üreyen, küf benzeri mantarlarla infeksiyon olmasıdır. Geçiş genelde insandan insana veya hayvandan insana olabilir.

2. Nedeni

Mantar infeksiyonu her yaşta olabilir. Tinea capitis ( saç mantarı ), tinea cruris ( kasık mantarı ) ve tinea pedis ( ayak mantarı ), tinea barba ( sakal ), tinea unguim ( tırnak ) özel mantar infeksiyonlarıdır.

3. Şikayetler


Etkilenen bölgede kaşıntı, cilt lezyonları ve kızarıklık, halkasal şekilli lezyonlar, koyu veya açık renkli değişik alanlar gibi belirti ve şikayetlere neden olabilirler.

4. Tanı ve tedavi


Tanı esas olarak cildin görünümüne göre konur. Bazı mantarlar özel bir mavi ışıkla karanlık odada incelenirse floresan verirler. Kesin tanı mikroskopla alınan parçaların incelenmesi ile konur. Ciltten alınan kazıntı ayrıca laboratuara gönderilerek kültürde üremesi değerlendirilebilir. Tedavide kişisel bakım çok önemlidir. Deri temiz ve kuru tutulmalıdır. Ciddi ve uzun süreli infeksiyonlarda hekime başvurulmalıdır. Hekim sizin için ağızdan kullanılan veya cilde sürülen ilaçlar önerebilecektir. Tedavi edilmediği zaman üzerinde bakterilerin üremesi ile ikincil bakteriyel infeksiyonlar olabilir.

5. Önlem
Genel olarak iyi temizlik şartları infeksiyonu önlemeye yardımcıdır. Mantarlar bulaşıcı olduğu için elbise, saç fırçası veya kişisel kullanılan gereçler risk grubunda olan veya mantar geçiren insanlarla paylaşılmamalıdır.

6. Ayakta mantar infeksiyonu

Dermatofitler denilen mantarlar tarafından yapılan infeksiyondur. Vücudumuzda normalde bakteriler ve mantarlar hastalık yapmadan yaşarlar. Uygun ortam bulduklarında hızla çoğalıp, infeksiyona neden olabilirler. Ayak mantarı oldukça sık rastlanan bir cilt hastalığıdır. Genellikle ergenlikten sonra görülür. En sık görülen ve en çok tekrar eden mantar infeksiyonudur . Diğer mantar infeksiyonlarıyla birlikte görülebilir. Ayak mantarı ve benzer hastalıklara tinea infeksiyonları denir ve saç, tırnak ve dış deri gibi dokularda yaşayabilirler. Nemli ve ılık bölgelerde ürerler. Sıkı ayakkabılar giyilmesi, cildin uzun süre nemli kalması, küçük tırnak ve cilt sıyrıkları duyarlılığı arttırabilir. Tinea infeksiyonları bulaşıcıdır , direkt temasla veya aynı ayakkabı , duş zemininin kullanılması ile geçebilir.

7. Önlem

Ayak temiz, serin ve kuru tutulmalıdır.
Pamuklu, yün veya bunlar gibi emici maddelerden yapılmış çoraplar giyilmelidir.
Ayakkabılar ayağa tam olmalı ve böylece ayağa ya da tırnaklara travma azaltılmalıdır.
Dar burunlu, yüksek topuklu, eski, yıpranmış ayakkabılar, çorapsız giyilen ayakkabılar veya başkasının ayakkabısı giyilmemelidir
Eski yıpranmış ayakkabılar, çorapsız giyilen ayakkabılar veya başkasının ayakkabısı.
Yüksek yoğunlukta mantar sporları içerebilecek yüzeylerde yalın ayak yürümekten kaçının : halı döşeli zeminler, banyo yerleri, duşlar, jimnastik salonları, soyunma odaları, yüzme salonları, hamamlar gibi.
Tırnaklar kısa ve düz kesilmelidir. Kenarlarını yuvarlak kesmeyin.
Vücudun diğer kısımlarında olan tinea pedis ve yüzeysel mantar infeksiyonlarına bakın ve tedavi ettirin. Normal ve anormal tırnakları kesmek için farklı tırnak makasları kullanın.
Aile üyeleri veya yakın arkadaşlar, temas eden kişiler tinea pedis ve tırnak mantarı için tedavi edilmelidir.
Kaşıntı, kızarıklık, sulanma, su dolu kabarcıklar, normal görünen tırnağın renginde değişme gibi durumlarda tinea pedis veya tırnak mantarından şüphelenin.

8. Şikayetler
Kaşınma, yanma, etkilenen bölgenin sızlaması görülebilir. Ayakta kızarıklık olabilir. Ayak tabanı, parmakları veya tırnakta kızarıklık ve inflamasyon oluşabilir. İçi su toplamış yaralar gözlenebilir. Kabuklanıp, dökülmeler olabilir. Tırnakta renk değişikliği, kalınlaşma, kabalaşma gelişebilir.

9. Tanı ve tedavi

Cilt kültürü ve kimyasal maddelerle inceleme yapılabilir. Tedavide kişisel bakım çok önemlidir. Cildi kuru ve temiz tutmak gerekir. Ayak sürekli kuru tutulmalıdır. Temiz çoraplar giyilmelidir. Hekim size mantara yönelik uygun ilaçları verecektir. Bunlar deriye sürülen ilaçlar ve ağız yoluyla alınan ilaçlar olabilir. Eğer mantar infeksiyonunun olduğu bölgede bakteriler de infeksiyon yapmışsa
antibiyotik tedavisi de gerekir. Ayak mantarı zor iyileşebilir ve tekrarlayabilir. Uzun süreli tedavi ve önleyici tedavi gerekebilir.

10. Kasık mantarı


Kasıkta kaşınma sıklıkla ekzema veya başka nedenlerle olur. Kaşıntı ile birlikte sıklıkla erişkin erkeklerde olan bir hastalıktır. Nemli ve ılık alanlarda olabilir. Kötü hijyen, sıkı çamaşırın sürtünmesi, bölgenin uzun süre nemli kalması ile infeksiyona duyarlılık artar. Kasık mantarı genellikle cinsel organlarda oluşmaz. Diğer tinea infeksiyonlarına göre daha az ciddidir. Ancak anal bölgede kaşıntı veya rahatsızlığa neden olabilir.

11. Şikayetler

Kasıkta, anal bölgede kaşıntı, kızarıklık olur. Sınırları keskindir. Kuru ve kabuklu gibi olabilir. İçi sıvı dolu lezyonlar da olabilir. Ciltte koyu veya açık alanlar olabilir.

12. Tanı ve tedavi

Tanı esas olarak cildin görüntüsüne göre konur. Biyopsinin mikroskopik incelemesi veya kültür yapılabilir. Tedavide kişisel hijyen ve bakım önemlidir. Hekim sizin için uygun ağızdan veya cilde sürülen ilaçları verecektir. Tedaviye cevap verir, ancak bazı durumlarda dirençli olabilir. Lezyon bölgesinde kalıcı renk değişikliği yapabilir.

13. Önlem

Genel olarak iyi hijyen önemlidir. Banyodan sonra kurulanmak gerekir. Sürtünmeyi önlemeye çalışmak önemlidir. İç çamaşırlar sıkı ve havasız olmamalıdır.

14. Tırnak mantarı


Hem el hem de ayak tırnaklarında görülebilir. Tırnaklar kalınlaşır, tabakalara ayrılır ve renk değiştirir. Uzun süreli tedavi gerektirir. Bazen tedaviye direnç ve nüks gelişebilir.

15. Saç mantarı


Genellikle çocukları etkiler. Bulaşıcıdır ve salgın olabilir. Genellikle hafiftir. Lezyonlar halkasal veya keskin kenarlı değildir. Kırılan saçların sonucu olarak tipik siyah noktalar olabilir. Bazı tiplerinde soluk, kırılgan saçlar vardır. Tedavi hekim tarafından yapılmalıdır. İlaçların yanı sıra uygun şampuanlarla da yıkanmalıdır.

16. Vajinal kandidiyazis


Candida albicans özellikle kadınların genital florasında sıklıkla bulunan bir mantardır. Bu etkenin şikayete neden olacak şekilde vajinada aşırı çoğalmasına kandidiyazis denir. Bu hastalık kadınların 3/4‘ünde hayatlarında bir kez, yarısında da birden fazla kez olur. Normalde bulunan bu mantarın aşırı çoğalmasının altında pek çok faktör yer almaktadır. Geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanımı ve ağız yoluyla alınan doğum kontrol hapları alımı bu risk faktörlerinden ikisidir. Hamilelik, menstruasyon, şeker hastalığı, sıkı iç çamaşırları, HIV virüsü veya bazı ilaçlarla bağışıklığın baskılanması da diğer nedenlerdir.

17. Şikayetler ve belirtiler
Kadınlarda genellikle cinsel organda tahriş ve akıntı vardır. Kaşıntı ve yanma da önemli şikayetlerdir. Kaşımak nedeniyle vulva şişebilir ve çatlaklar oluşabilir. Cinsel ilişki sırasında ağrı hissedilebilir. Akıntı beyaz, peynirimsidir. Erkekler genellikle şikayetsiz taşıyıcılar şeklindedirler. Nadiren idrar yapılan yerden hafif bir kaşıntı olabilir. Özellikle cinsel ilişkiden sonra erkekler yanma ve tahriş hissedebilirler. Ciddi olgularda penis başında aşınmalar, çatlaklar olabilir.

18. Tanı ve tedavi
Akıntıdan örnek alıp, boyayarak mikroskopta incelenerek konabilir. Kültürde de üreyebilir. Bu mantarlara özel hekimin vereceği ilaçlarla tedavisi mümkündür. Sıklıkla tekrarlayabilir. Kandidiyazise neden olan etkeni kontrol altına almaya çalışmak gerekir. Etken uzun süre antibiyotik kullanımı gibi bir nedense ve hasta bir sebepten dolayı buna mecbursa, kandidiyazis için koruyucu ilaç kullanılabilir. Her tekrar ettiğinde hekime gitmek gereklidir. Çünkü belirtiler başka bir infeksiyonla karışıp sizi yanıltabilir. Böylece diğer infeksiyonun tedavisi geciktirilmiş olur.

19. Önlemek için neler yapılabilir?
Sıkı ve sentetik giysiler giymekten kaçının.
Pamuklu çamaşırlar giyin.
Genital bölgenizi yıkadıktan sonra kuru tutun. Çünkü nemli ortamlar mantarların üremesi için daha uygundur.
Genital temizliği önden arkaya doğru yapın, böylece rektumdaki mikroorganizmaları vajinanıza taşımamış olursunuz.
Mayo veya diğer ıslak giysilerinizi hemen değiştirin.
Kadın hijyenik spreyleri veya deodarantlarını, parfümlü pedleri kullanmayın. Parfümlü, kremli tuvalet kağıtları kullanmayın. Bu gibi malzemeler vajinanın asitliğini değiştirerek infeksiyona yatkın hale getirebilir.


7 Ekim 2015 Çarşamba

 Hava değişikliği hasta ediyor!



Sağlığımız ile hava durumu arasında garip bir ilişki var. Ani değişen iklim şartlarına uyum sağlamakta zorlandığımız için sağlığımız bozuluyor.Havalar en çok kadınları etkiliyor.Hele yüksek tansiyon,yorgunluk ve tedirginlikten şikayetçiyseniz,özellikle mevsimin değişim dönemlerinde,meterolojiyi izlemenizde yarar var.

Aniden kuvvetlice esen bir rüzgâr çıktığında; Kalbiniz dışarı çıkacakmış gibi küt küt atıyor. Üzerinizde nedenini bilmediğiniz bir asabilik var. Her şeye çabuk sinirleniyorsunuz.

Uzmanlara göre kuru rüzgâr, (saç kurutma makinesinde olduğu gibi) insanı elektriğe kapılmış gibi sarsan, elektrostatik bir enerji birikimine yol açıyor ve cildimizdeki sinirsel alıcıları uyararak fiziksel ve beyinsel gerilimlere neden oluyor. Bora gibi çok kuvvetli esen rüzgârlı havalarda atmosfer basıncındaki şiddetli titreşimler, pek çok insanı etkileyerek başdönmesi, uykusuzluk, nedensiz baş, kas veya eklem ağrılarına yol açıyor. Eğer kolitten yakınıyorsanız şiddetli rüzgârlar rahatsızlığınızı azdırabilir.

Dolunayda vajinal mantarlara dikkat...

Eğer vajinal mantardan şikayetçiyseniz, dolunayda rahatsızlığınız artabilir. Uzmanlara göre ayın değişik ritmleri adet dönemlerini uyarıyor, hormon üretimini artırıyor ve bağırsak parazitlerinin ya da kadın üreme organlarında yaşayan mantarların üretimini artırıyor.

Güneş saldırgan yapıyor...

Güneşteki lekeler artınca sinir sistemimiz alt-üst oluyor. Saldırganlık olayları ve trafik kazalarında hızlı bir artış gözleniyor. Güneşteki fırtınalar organizmanın otomatik reaksiyonlarından sorumlu olan sempatik sinir sistemini etkileyerek yüksek tansiyonu azdırıp kalp ritmini bozuyor. 

Nemli hava melankoli ve adale ağrılarını davet ediyor...

Puslu, sisli ve nemli havalar, sinir sistemini alt üst ediyor. Sisli havada nem damlacıkları güneş ışığına geçit vermiyor. Bu da sağlığımızı etkileyerek vücudumuzun, mutluluk hormonu denilen serotonin üretimini düşürüyor. 

Sonuç olarak depresyon ya da melankoli kaçınılmaz oluyor. Sisli ve nemli hava ayrıca adale ve eklem ağrılarını azdırıyor. İçinde mikrop gibi maddeleri barındıran nem damlacıkları solunum yoluyla vücudumuza girerek enfeksiyon hastalıklarına davetiye çıkarıyor. Ve sinüzit, rinit, otit ve farenjit gibi hastalıklar ortaya çıkıyor. Nem mide sistemini de bozarak kolite yol açıyor.




Kaynak:mahmure.com

5 Ekim 2015 Pazartesi

Sağlığa zararlı kıyafetler

İngiliz uzmanlar, bazı kıyafetlerin hastalıklara davetiye çıkardığı konusunda uyarılarda bulundu.


İngiliz uzmanlar, bazı kıyafetlerin hastalıklara davetiye çıkardığı konusunda uyarılarda bulundu. Daily Mail Gazetesi’nde yer alan habere göre özellikle dar pantolonlar, topuklu ayakkabılar, tangalar, küpeler sağlık için risk oluşturuyor.

Dar pantalon

Skinny jean’ler yani dar pantolonlar son yıllarda çok moda. Ancak kan dolaşımını zorlaştığı

için selülit ve varis oluşumuna neden oluyor. Ayrıca, dar pantolonlar genital bölgedeki ısıyı yükseltiğinden, vajinal mantar enfeksiyonuna yakalanma riskini de artırıyor!

Topuklu ayakkabı
Nasır, kemik çıkıntısı, parmaklardaki şekil bozuklukları gibi ayak problemleri, yüksek topuk tutkusunun bedeli. Eğer süreklik topuklu ayakkabı giyiyor ve boyun ağrısı yaşıyorsanız daha sağlıklı ayakkabılar giymeye başlamanız gerekiyor.

Tanga

Tanganın, çeşitli vajinal enfeksiyonlara, idrar yolu rahatsızlıklarına, iritasyon ve hemoroid oluşumuna yol açabileceği belirtiliyor. Uzmanlar tanganın, tasarım ve yapı olarak bakteri üretimi ve transferi için ideal olduğuna dik kat çekiyor.

Küpe

Küpedeki metallerin egzamaya ve bazen de ağır küpeler kulakta yırtılmaya neden oluyor.

Bu nedenle uzmanlar, kadınların küpe seçerken dikkatli olması gerektiğine dikkat çekiyor.

Omuz çantası


Tek omzunuza taktığınız çanta sırt, omuz ve boyun ağrısına yol açıyor. Bu nedenle

uzmanlar, illa bu tip çanta kullanacaksanız düzenli bir şekilde omuz değiştirerek takmanızı tavsiye ediyor.

Sıkı kemer


Aşırı sıkı bağlanan kemerler varise neden oluyor.

Naylon kumaştan kıyafetler

Kıyafetler seçilirken cildin hava ile temasının sağlanması önem taşıyor. Naylon ve sentetik yerine pamuklu penyelerin seçilmesi gerekiyor. Kansorejen içerikli olan kumaş boyaları deriye temas ettiğin de içeri geçiyor ve metabolizmaya zarar veriyor.




Kaynak:http://www.hthayat.com/

1 Ekim 2015 Perşembe

Enfeksiyona bağlı vajinal akıntılara dikkat edin

Her vajinal akıntı hastalık işareti olarak değerlendirilmese de bazıları bir enfeksiyon sonucunda ortaya çıkabiliyor. Uzmanlar bu durumda hiç zaman geçirmeden bir doktora danışmak gerektiğini söylüyor.

Kadınlar, vajinal akıntıyı, yaşamları boyunca en sık yakındıkları sorunlardan biri olarak görüyor. Kadın Sağlığı ve Hastalıklıkları Uzmanı Doç. Dr. Alparslan Baksu, bu sorunun ilk etkeninin enfeksiyon oluşturan mikroplar olduğunu, daha küçük olasılık olarak akla rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanalları kanserlerinin gelmesi gerektiğini söylüyor. Kadınlarda normal görülen fizyolojik akıntılar bir problem oluşturmasa da enfeksiyona bağlı olan patolojik vajinal akıntıların bir uyarı olarak algılanması gerekiyor.



Her kanser kader değil

Rahim ağzı kanseri kadınların en korktuğu hastalıkların başında gelmesine rağmen çok uzun bir süreçte oluşması hastalığın kader olmadığını gösteriyor. Gelişmiş ülkelerde (kadınlar smear testlerini düzenli olarak yaptırdıkları için) daha çok rahim kanseri, az gelişmiş ülkelerde ise rahim ağzı kanseri oranı daha yüksek bulunuyor. Smear testi ile hastada (kanser oluşmadan önce) hücrenin bozulma aşamasında farkedilmesi ise çok önemli görülüyor.

Rahim kanseri 10-12 yılda oluşuyor

Rahim kanserinin oluşum süreci yaklaşık 10 – 12 yıllık bir zaman alıyor ve bu durum erken fark edilip engellenmesi şansını doğuruyor. Jinekolojik kontrol ve testlerini düzenli olarak yaptıran kadınlar erken teşhis için önemli bir adım atmış oluyor. Yapılan kontrol ve smear testleri hastalığın oluşum risklerini ortaya çıkarıyor ve uygun tedaviyle sorunun rahim ağzı kanserine dönüşmesi engelleniyor. Dünyada smear testine başlangıç yaşı 21 olarak kabul edilmekle birlikte, cinsel hayatı başlayan her kadının bu testi düzenli şekilde yaptırması öneriliyor.


Erkekleri de etkileyen bir virüs

Rahim ağzı kanserlerinin önemli kısmında Human Papilloma Virüs (HPV) adı verilen virüsün belirli tiplerinin izole edildiği belirtiliyor. Kadınları da erkekleri de etkileyen ve cinsel yolla bulaşan çok yaygın bir virüs olarak tanınan HPV, rahim ağzı kanserinin dışında anormal servikal hücrelere, diğer kanser türlerine ve genital bölgede siğillere yol açabiliyor. Siğillere neden olan tiplerinin nispeten zararsız olduğu belirtiliyor.

40 yaş sonrasının hastalığı

Doç. Dr. Alparslan Baksu, günümüzde uygulanan, Pap-test taramaları sayesinde, gelişmiş ülkelerde rahim ağzı kanserinden ölümlerin yüzde 90 oranında azaldığını söylüyor. Rahim ağzı kanseri ortalama 40 yaştan sonra görülmesine rağmen, hastalığın en önemli nedenlerinden biri olan HPV enfeksiyonları ile siğiller daha genç yaşlarda (20-30 yaş civarında) ortaya çıkıyor.


Akıntıya eşlik eden belirtiler

Akıntıyla birlikte kasık ağrısı ve ateş yüksekliğinin olması iç genital organlarda enfeksiyon şüphesi uyandırıyor.


Kanlı akıntının kötü kokulu olması rahim ağzı kanserini akla getiriyor.

Kanlı akıntıyla birlikte alt karın ağrısının olması kadın organ kanserlerine işaret ediyor.

Akıntının özelliği hastalığın nedenini belirliyor

Akıntının özellikleri (rengi, kokusu, yoğunluğu vb) hastalığın nedeni hakkında yaklaşık bir bilgi verebiliyor. İşte akıntının özelliğine göre karşılaşılacak hastalıklar:
Tricomonas vaginalis enfeksiyonu: Yeşil-gri renkte, köpüklü bir akıntı, şiddetli yanma ve kaşıntı


Gardnerella vaginalis enfeksiyonu: Kötü (bozuk balık kokusu) kokulu ve gri-beyaz renkli bir akıntı

Mantar enfeksiyonları: Beyaz peynir parçaları şeklinde bir akıntı, yoğun yanma ve kaşıntı şikâyeti

Yumurtalık kanallarının kanseri: Et suyu renkli akıntı ve alt karın ağrısı

Rahim kanseri: Menopoz sonrası veya âdet dışı kanama

Doğru bilinen yanlışlar

Günümüzde en yaygın ve tehlikeli cinsel yolla bulaşan hastalık HIV’dir. Yanlış!
HIV virüsünün cinsel yolla bulaşma oranı yüksek değildir. Günümüzde cinsel yolla bulaşan en yaygın hastalık Human Papilloma Virüsü'dür (HPV). Erişkin çağdaki erkek ve kadınların yaklaşık yüzde 40 kadarının bu enfeksiyonu geçirdiği tahmin edilmektedir.

HPV’nin tek bir türü vardır. Yanlış!

HPV'nin 100'den fazla türü vardır. Bunlardan 40 kadarı kadın genital organlarını etkilemektedir.

Prezervatif her tür cinsel yolla bulaşan hastalığın geçişini engellemektedir. Yanlış!

Prezervatif HPV dışında, HIV dahil bütün cinsel yolla bulaşan hastalıkların geçişini engellemekte fakat HPV’nin geçişini tam olarak engelleyememektedir.


Kadında HPV enfeksiyonu olup olmadığı siğiller veya smear testiyle anlaşılmaktadır. Yanlış!

Muayene sırasında basit bir yolla alınan sıvı örneğiyle bir kadında HPV enfeksiyonu olup olmadığını ve hangi tiplerinin mevcut olduğunu tespit etmek mümkündür.

Genital siğillerin bir kez yakılması tedavi için yeterlidir. Bu uygulama enfeksiyonun ortadan kalkmasını sağlar. Yanlış!

Genital siğiller yakılarak tedavi edildikten sonra genellikle tekrar eder. Birkaç ay süreyle sabırla takip ve tedavi edilmeleri gereklidir. Siğillerin yok edilmesi enfeksiyonun yok olduğu anlamına gelmemektedir.


Genital siğil geçiren kadınlarda rahim ağzı kanseri daha sık görülür. Yanlış!

Siğil yapan HPV tipleri düşük kanserojen potansiyele sahiptir. Bu nedenle rahim ağzı kanserinde etkileri azdır.

HPV enfeksiyonu geçiren kişi ömür boyu bu enfeksiyonu taşır ve eşine bulaştırır. Yanlış!

HPV enfeksiyonu geçiren kişiler ömür boyu bu virüsü taşıyacaklarını ve karşı cinse bulaştıracaklarını düşündükleri için hayatları kâbusa döner. Oysa bu enfeksiyonu geçirenlerin yüzde 90'ında, virüs 1-2 yıl içerisinde vücuttan atıldığı için bulaşma riski yoktur.


HPV enfeksiyonunun vücuttan atılmasında en önemli faktör vücut hijyenidir. Yanlış!

HPV enfeksiyonunun vücuttan atılmasında en önemli faktör vücudun bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sistemi bozuk kişilerde HPV enfeksiyonunun kanserojen etkisi daha fazladır.


Sigara sadece akciğer kanserine neden olur. Yanlış!

Sigara birçok organ kanseriyle birlikte, rahim ağzı kanserinin oluşumunda da önemli rol oynar.

Hangi belirtileri veriyor?

Vajinal kanama (Özellikle ara kanamalar)

Cinsel ilişki sonrası kanama

Anormal vajinal akıntılar

Pelvis (kasık) ağrıları

Hangi hastaya hangi uygulama

Smear testini uygulamak için, hastadan jinekolojik muayene sırasında, vajina ve rahim ağzından dökülen ve akıntı diye tabir edilen hücreler alınıyor. Böylece daha kanser ortaya çıkmadan kansere dönüşebilecek hücrelerin tespit edilmesi ve doku örneği alınarak kanser öncüsü hastalıklar ile çok erken aşamadaki rahim ağzı kanserlerinin teşhisi mümkün olabiliyor.

Tarama sonuçları şüphe uyandıran ve anormal bulunan hastalar, jinekologlarının önerileri doğrultusunda hafif derecede hücresel anormallikler için tekrarlayan pap-test yaptırabiliyor. Hafif veya ağır hücresel anormallikler tespit edilen hastaların ise durumu biraz daha farklı. Bu hastaların da yine mutlaka muayene olmaları ama gerekirse parça alınma (biyopsi) amaçlı kolposkopik muayene de yaptırmaları gerekiyor.


Aşı virüse karşı önlem olarak yapılıyor

Doç. Dr. Alparslan Baksu, "HPV aşısını 'Rahim ağzı kanseri aşısı' diye tanımlamak doğru değil" diyor ve bunun "HPV” virüsüne karşı önlem olarak hazırlanan bir aşı olduğunu söylüyor. Aşının, Amerika’da 9 - 26 yaş arası vücudu HPV virüsünü almamış kişilere uygulandığına dikkat çeken Baksu, "Bu aşı, henüz cinsel ilişkiye girmemiş genç kızlarda ve cinsel hayatı yeni başlamış genç kadınlarda etkili” diyor.





Kaynak:http://www.hthayat.com/

4 Eylül 2015 Cuma

Islak mayo ile oturmayın!



Uzmanlar ıslak mayo ile oturmanın kadınlarda vajinal enfeksiyon ve mantar riskini arttırdığını açıkladı.

Türkiye'nin en sıcak illerinin başında gelen Aydın'da havuz ve deniz sezonunun başlaması ile birlikte tatile giden kadınların en büyük sıkıntılarından biri mantar ve enfeksiyon.
Tatilini deniz ve havuzda geçirenlerin mantar ve enfeksiyon hastalıklarına karşı duyarlı olmalarını ve bayanların kesinlikle ıslak mayo ile zaman geçirmemeliler.

Özellikle bayanlar bu konuda daha dikkatli olmalılar. Vajinal mantar yaz aylarında büyük oranda artıyor bayanlar denize veya havuza girdikten sonra hemen ıslak mayolarını değiştirmeliler ve ardından genital temizliklerini mutlaka yapmalılar.


Kadın hastalıklarıyla  ilgili olarak öncelikle vajina yapısını bilmek gerekiyor. Vajina yapısı PH 3.5 ile 4 arasında bir asit ortamdır ve bu ortam bozulduğu zaman vajina enfeksiyona yatkın hale gelir. 

Bu durumda, vajinadaki birçok faydalı mikroorganizma hemen zararlı hale geçiyor bu fizyolojik denge özellikle bazı dönemlerde bozuluyor.

Öncelikle suyun temizliği çok önemli. Tüm bunlara rağmen mantar enfeksiyonu havuz ya da denize girilmiş ve ıslak mayo ile uzun süre kalınmışsa vajinal floranın bozulmasına yol açmakta ve vajinal floranın bozulması da mantar enfeksiyonlarına davetiye çıkarmaktadır.Mantar rutubetli, nemli ortamı çok sever.O yüzden ıslak mayo hemen değiştirilmelidir.

Denizden dönüldüğünde ise hemen vajinal temizlik yapılmalı.Bu temizlikte vajinanın ph'ına uygun sıvılarla olmalı.Bu hanımlar için çok önemli bir sağlık kuralı olarak kabul edilmelidir.





http://www.milliyet.com.tr/den alınmıştır