31 Ağustos 2015 Pazartesi

Vajinal Mantarda Dikkat Edilmesi Gereken
Noktalar

Vajinal mantar, vagina içinde “candida” türü mikroorganizmaların neden olduğu bir enfeksiyondur.

Halk arasına “vajinal mantar, vajina mantarı, kandida enfeksiyonu”olarak bilinen bu durum tıbbi terminolojide “vajinal mikozis, vaginal mycosis, mikotik vajinit, vajinal candida enfeksiyonu, vaginal candidiasis (vajinal kandidiyazis)” gibi isimlerle anılmaktadır.

İngilizcede ise vajina mantar enfeksiyonları “vaginal yeast infection”(vajinal maya enfeksiyonu) olarak geçmektedir.

Mycosis ve fungus nedir?

Mycosis, mikozis olarak okunur ve "mantar enfeksiyonu" demektir. "Fungus" da mantar mikrobuna verilen isimdir.

Mantar enfeksiyonları vucudun değişik yerlerinde oluşabilir. Örneğin vaginal mycosis "vaginal mantar enfeksiyonları"nı tanımlarken, onikomikozis "tırnak mantarı" anlamına gelmektedir.

Mantar enfeksiyonlarına karşı kullanılan ilaçlara antimikotik veya antifungal ilaçlar adları verilir.

Candida albicans nedir?

Vajinal mantar enfeksiyonlarına neden olan pek çok mantar türü vardır. Bu mantar türleri arasında en sık olarak görüleni “candida albicans”dır. (“Kandida albikans” şeklinde okunur).

Candida albicans (kandida albikans) tüm mantar enfeksiyonlarının yaklaşık dörtte üçünden sorumludur.


Vajinal mantar enfeksiyonu (vaginal candidiasis) ne tür şikayetler yapar, mantar enfeksiyonu belirtileri nelerdir?

Vajina mantar enfeksiyonunun en sık görülen belirtisi vajinal akıntılardır. Vajinal akıntıların süt, sütün kaymak kısmı gibi şekillerde veya peynirimsi (peynir kesiği) görünümde olması tipik bir özelliğidir.
Vajinal akıntı ile birlikte bazen vajinal kaşıntı ve vajinal yanma da olabilir.

Bazı durumlarda genital alanda yanma, idrar yaparken yanma (disüri) gibi şikayetler görülebilmektedir. Nadiren genital alanlarda aniden ortaya şişlik (ödem) çıkması ile de kendini gösterip kişilerde endişelenmelere sebep olabilir.

Vajinal mantar enfeksiyonuna sahip hastaların bir kısmında ilişki sırasında yanma ve acıma hissi de olmaktadır. 

Vajinal kandida enfeksiyonunda vajinal koku problemi olmaz. Eğer vajinal akıntıda veya ilişki sırasında vajina içinden koku da geliyorsa başka bir vaginal enfeksiyonun varlığı da düşünülmektedir. Özellikle bakteriyel vaginosis ve trikomonas enfeksiyonlarında vajinada koku problemi de ortaya çıkmaktadır.

Vajinal kandida enfeksiyonlarının süregenlik kazanması zaman içinde kişilerde bir takım psikolojik problemlere de sebep olmaktadır.


Düzenli jinekolog kontrolleri hastalığı engellemektedir…

Peynir kesiği şeklindeki akıntılar kıvamlarından ötürü dışarıya boşalmadıklarından dolayı "asemptomatik seyredebilir" yani çoğu hastada hiç bir belirti de vermeyebilir. Bu nedenle düzenli jinekolog kontrollerin yapılması sırasında tesadüfen görülebilmekte ve hastalık yayılarak şikayet oluşturmadan tedavileri yapılabilmektedir.

Süregen (kronik) hale gelen vajinal mantar enfeksiyonlarında tedaviler zorlaşmaktadır.

28 Ağustos 2015 Cuma

Vajinal mantarın erkeklerde karşılığı ise kasık mantarıdır(tinea inguinalis) ve belirtileri, tedavisi, önlemleri aynıdır.Kasık mantarı olanların yarısında
genelde ayak mantarı da vardır. Şeker ve kanser hastaları gibi bağışıklık sisteminin zayıflaması durumlarında da sıkça görülür. Eşlere bulaşma ihtimali yüksektir. Kasıkta kaşınma, sıklıkla egzama veya başka sebeplerle olur. 
Bayanların en sık karşılaştığı vajinal mantar enfeksiyonu, trikomonaz ve bakteriyel vajinosistir. 
Bu rahatsızlık her dört kadından üçünden az bir kere görülmektedir.
Kadınlarda genellikle cinsel organda tahriş ve akıntı vardır. Kaşıntı ve yanma da önemli şikayetlerdir.Kaşıma sebebiyle kadın cinsel organ ağızları şişebilir ve çatlaklar oluşabilir. Cinsel ilişki sırasında ağrı hissedilebilir.Akıntı beyaz, peynirimsidir.
Erkekler genellikle şikayetsiz taşıyıcıdır. Nadiren idrar yapılan yerde hafif bir kaşıntı olabilir. Özellikle cinsel ilişkiden sonra erkek, yanma ve tahriş hissedebilirler. Ciddi olgularda penis başında aşınmalar, çatlaklar da olabilir. Vajinal mantar enfeksiyonu genellikle başka bir yerden bulaşmaz. Vajinal enfeksiyonlar, vajinal ortamı da değiştirdiğinden dolayı spermin canlı kalma süresini kısaltmakta ve kısırlık gibi büyük sorunlara yol açabilmektedir.



Vajinal enfeksiyonlar, vajinal ortamı da değiştirdiğinden dolayı spermin canlı kalma süresini kısaltmakta ve kısırlık gibi büyük sorunlara yol açabilmektedir.

Hastalığın ilerlemesi ve kronikleşmesi durumunda tüplerde tıkanıklık ve infertiliteye neden olabilmektedir. Çocuğu olmayan çiftlerin mutlaka Klamidya Enfeksiyonu yönünden uzman hekimler tarafından bakılması önerilmektedir.

Bayanlarda vajinal mantar tedavisinin geç kalınması ve ilerlemesi durumunda ise HSG yani rahim ve tüp filmi veya laparoskopi ile tüplerde tıkanıklık tespit edilebilmekte, bu durumda ise tüp bebek tedavisi önerilmektedir.


Normal koşullarda vajinanın savunma mekanizması kuvvetli bir yapıya sahiptir. Uretradan mesaneye geçişi zorlaştıran kapak sayesinde bakterilerin genital bölgede ve idrar yollarında enfeksiyon yapması vücut yapısı tarafından önlenmektedir.

Bayanlardaki adet dönemleri proteinler nedeniyle bakterilerin çoğalması için çok uygun bir ortam oluşturmaktadır. Bu nedenle kadınlarda enfeksiyonlar en
sık adet döneminde ortaya çıkmaktadır. Pamuklu ve iyi kaynatılıp, ütülenmiş iç çamaşırı kullanmak doğrudur.


EŞİNİZ DE TEDAVİ OLSUN! 

Hafif enfeksiyonlarda vajinaya fitil uygulaması, vulvaya krem uygulanır, daha ağır enfeksiyonlarda veya fitil kullanamayanlarda ise tek dozlu ilaçlarla tedavi yapılır. Tekrarlayıcı enfeksiyon durumlarında öncelikle mantar enfeksiyonunu kolaylaştıran sebepler araştırılmalı, tek doz tedavi yerine uzun süreli tedaviler tercih edilmelidir. Mantar enfeksiyonu geçiren kadınların eşlerinin de tedavi edilmesi gerekebilir. Tedaviye cevap en erken 2. günde alınabildiğinden şiddetli kaşıntı sebebiyle günlük hayatı menfi etkilenmiş kadınlarda bölgesel kaşınmayı ortadan kaldırmak için ek ilaçlar gerekebilir.

27 Ağustos 2015 Perşembe

Hamilelik döneminde görülen vajinal mantar enfeksiyonu

 Candida Albicans 

Hamilelik döneminde çocuğun rahime düştükten sonraki 4. ayından itibaren anne adayının beslenmeye bağlı olarak bağışıklık sisteminin zayıflaması ve buna bağlı olarak östrojen ve progesteron hormon seviyelerinin artması sonucu vajinal mantarın gelişmesi söz konusudur.

Vajinal mantar oluşmasında sıcaklık büyük etkendir, özellikle yaz mevsimiyle birlikte diğer mantar türleri gibi dahada artar.Bu durumda sıcak ortamlardan azami derece uzak durmalı daha havalı ve serin yerlerde zaman geçirilmelidir.
Eğer eşinizde bir mantar enfeksiyonu zaten varsa cinsel yol ile hamilelik döneminde bu enfeksiyon büyük ölçüde bulaşma riski taşır.

Hamilelikte stresten uzak durmalı ve yormamalısınız. Bu etkenler hamilelerde vücut direncinin zayıflamasına yol açar bu durum vajinal mantar enfeksiyonu oluşmasını tetikler.

Hamilelikte vajinal mantar belirtileri 

Diğer belirtiler ile eş değer olarak vajinal bölgede yanma, ağrı, kaşıntı, beyaz renkte akıntı, cinsel ilişkide ağrı gibi durumlar ve ayrıca mantarlı bölgeye idrarın temas etmesi ile yanma meydana gelir. 

Acaba bende vajinal mantar varmı? 

Eğer bundan emin olamıyorsanız mümkünse bunun için doktora danışın doktora danışmadan ve muayene olmadan vajinal mantar enfeksiyonunu var olup olmadığına karar vermeyin ve bir başkasının önerdiği ilacı almayın.

Hamilelikte Vajinal Mantara Karşı Önlemler 

Öncelikle vajina bölgesi daima kuru tutulmalı daha çok pamuklu iç çamaşırları giyinmeli özelikle yaz aylarında sıkı kıyafetler giymemeli daha çok rahat ve bol kıyafetler tercih edilmeli hamilelik dönemi süresince iç çamaşırları sıkça değiştirilmeli.

Hamilelik dönemi yazın sıcaklığına denk geliyor ve bunalmamak için havuz veya denize giriyorsanız  yüzme sonrası mutlaka ıslak kıyafetleri değiştirmelisiniz ve ıslak elbiseler ile uzun süre kalmamalısınız.

Bir başkasının kıyafetleri ve özellikle iç çamaşırları giyilmemeli özellikle giyeceğiniz iç çamaşırları mümkünse sıcak suda yıkanmalıdır.

Doğal Tedavi Yöntemi ve Doğal Çözüm Nedir?

Özellikle hamilelikte görülen vajinal mantar için birçok kadın bu enfeksiyonu önlemek için çözüm için daha çok doğal ve bitkisel çözümleri tercih etmekte fakat bazı doğal çözümler konusunda hamile kadınların daha dikkatli olmaları gerekli özellikle bir uzmanın önerdiği bitkileri ve önerileri dikkate almalıdır.

26 Ağustos 2015 Çarşamba

Mantar enfeksiyonunun sebepleri
Sıcaklar ile birlikte artan mantar probleminin tedavisi nedir?



Çoğunlukla yazın karşılaşılan sağlık sorunlardan biri de mantar enfeksiyonları oluyor. Özellikle havuzlar, plajlar, jimnastik kulüpleri, güzellik salonları, yatılı okullar ve camiler gibi ortak kullanım alanları mantar hastalığı için riskli gruplar arasında yer alıyor.

Mantar hastalığı genellikle kıl, deri ve tırnak gibi dokulara yerleşen, kaşıntı, kızarıklık, sulanma ve pullanma şeklinde kendini gösteren bir iltihap türü olarak tanımlanıyor.

Mantar hastalığını oluşturan mikroorganizmaların üremek için sıcağa ve neme ihtiyacı olduklarını vurgulayan Elab Laboratuvarları Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Zerrin Beykal; “Mantar hastalığı doğrudan kişiden kişiye temas veya ortak kullanılan eşyalarla bulaşır. Ayakların ve ellerin nemli ve ıslak bırakılması, yıkamadan ya da havuz ve denizden sonra yeterince kurulanmaması, özellikle yaz aylarında kapalı ayakkabıların giyilmesi, yaz aylarında derinin uzun süre terden arındırılmaması, kişisel hijyene özen gösterilmemesidir. Özellikle havuz ve plaj gibi ortak kullanım alanları mantarın yayılımı için çok uygun alanlardır” dedi.

Mantarın vücutta sıklıkla tırnak, kasık, baş, vücut ve genital bölgede görülüyor. Mantar tırnakta kalınlaşma, renk değişimi, sertleşme ve kırılmalar şeklinde belirte verirken, kasıkta ise kaşıntı, kızarıklık ve su toplanması şeklinde görülüyor. Vücudun her bölgesinde pullu, kızarık halkalar şeklinde kendini gösterebiliyor. Genital mantar ise kadınlarda oldukça sık rastlanıyor. Kişide beyaz renkli süt kesiği kıvamında vaginal akıntı, kaşıntı ve yanma gibi şikayetler oluşuyor.

Kanser Hastaları ve Gebeler Daha Dikkatli Olmalılar
Mantar hastalığı bağışıklık sistemi baskılanmış AIDS ve kanser hastalığında, gebelikte, diyabet hastalarında daha sık görülüyor. Mantar hastalığının teşhisi için mantardan şüphelenilen bölgeden parça alındığını anlatan Dr. Beykal; “Parça alınan bölgenin üzerine özel bir ilaç damlatılarak mikroskopta incelenir. Ayrıca mantar kültürü yapılarak da tanı konur. Tedavisi için bazı haplar ve kremler mevcuttur. Ancak uzun süreli tedavi gerekir” dedi.

Özellikle bayanlarda görülen vaginal mantar hastalığı da özellikle yaz aylarında ortaya çıkıyor. Çünkü sıcaklıkların artmasıyla genital bölge nemli kalıyor. Özellikle havuz sonrası bu şikayetler daha da artıyor. Bunun nedeni de direk bulaşmadan çok, havuz suyundaki klorun vajina mikroorganizmasını yok edip mantar sporlarının çoğalması ile oluyo
r.







http://www.milliyet.com.tr/den alınmıştır.

 

25 Ağustos 2015 Salı

Mantar hastalığında Rejimin büyük önemi…

Daha genel bir seviyede bakacak ve değerlendirecek olursak, kişisel rejim ve beslenmenizin her yönünü dikkate almanız son derece gereklidir. Çünkü her insan 
diğerlerinden farklıdır ve insanların besin gereksinimleri bireyden bireye farklılık gösterecektir.

Bunun ötesinde, vücudunuzdaki kimyasal denge güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın önemli bir unsuru olsa da, bunun bazı insanlarda diğerlerine göre daha önemli olması olasıdır.Öte yandan günlük rejiminiz de, maya mantarı enfeksiyonlarına karşı hassasiyetinizi azaltmada önemli bir rol oynadığına inanılan önemli değişiklikler yapmanız gerekmektedir.

Bu nedenle birazdan okuyacağınız sayfalarda, maya mantarı enfeksiyonlarına karşı olan hassasiyetinizi artırması ya da azaltması muhtemel olan birçok gıdayı
detaylandırarak analiz edeceğim.


Örneğin maya mantarı şekerle beslenir, bu yüzden kötü kontrol edilen şeker hastalığına sahip insanların maya mantarı enfeksiyonu kapması çok daha olasıdır.
Sorunlarını kontrol altında tutamamalarının bir sonucu olarak, kan şekerleri diğer insanlara göre çok daha yüksektir ve şeker de maya mantarının büyümek için
ihtiyaç duyduğu besini sağlar.


Günümüzde gelişmiş Batı ülkelerine baktığımızda orada yaşayan insanların çoğunun rejimine, şeker bakımından zengin ürünler hakimdir. Öyle ki ortalama bir ABD
vatandaşının şeker tüketimi son 20 yıl içerisinde iki katın üzerine çıkmıştır (ve aynı dönemde obezitenin de eş zamanlı olarak artması tesadüf mü?). Ortalama bir insanın bugünlerde aldığı şeker miktarını göz önünde bulundurursak,
Olimpik sporcular dışında herhangi bir insanın günlük alımla gelen enerjinin tamamını
kullanması fiziksel olarak kesinlikle imkânsızdır. Vücudunuz, aldığınız fazla şekeri kullanmanın her olası yolunu bulabilmek için sürekli olarak fazla mesai yapmaktadır ve bunu yapmanın bir yolu, bu fazla şekerin bir kısmını kan dolaşımınıza katmaktır.

Sonuç olarak şu anda ortalama bir Batı vatandaşının kan serumunda 10 yıl öncekine göre çok daha yüksek yüzdede şeker vardır. Yani bu durum vücudunuzu işgal etmeyi başaran maya mantarı için çok daha fazla gıda arzı sağladığınız anlamına geliyor.

Şekerin maya mantarı hücrelerini nasıl çektiğini örneklendirmek isterseniz, bira yapımını düşünebilirsiniz. Tüm süreç, bira mayasının süreçte kullanılan diğer
bileşenlerdeki (örneğin malt, şerbetçiotu ve arpa) doğal şekerden beslenmesine ve süreç sonunda bu şekeri alkole dönüştürmesine dayanmaktadır. Bu yalnızca ticari
amaçlı üretilen ve saflaştırılan şekerler için ya da üretim sürecinde bu şekerleri kullanan ürünler için geçerli değildir. Meyve suları, bal, şeker kamışı, akçaağaç pekmezi, üzüm şekeri, früktoz, mısır pekmezi gibi doğal şekerler dâhil olmak üzere tüm şekerler için de geçerli olan bir kuraldır.
Bu basit karbonhidratların tümü, maya mantarının en sevdiği maddelerdir. Günlük rejiminizin tamamlayıcı parçası olarak aldığınız karbonhidrat miktarını azaltarak,
herhangi bir maya mantarı enfeksiyonundan muzdarip olma olasılığınızı önemli ölçüde azaltabilirsiniz.

Tükettiğiniz şeker miktarını azaltmanın bir başka önemli faydası daha var. Bu şekilde, orta ve uzun vadede kilo vermeniz ve daha fit, sağlıklı ve güçlü hale gelmeniz
olasıdır.

Sağlığınız ne denli yerinde olursa, gelecekteki enfeksiyonlara karşı o kadar iyi direnç göstereceksinizdir
(aynı zamanda da hayattan daha fazla keyif alırsınız). Bu nedenle yedikleriniz ve içtikleriniz deki şeker miktarını azaltarak, maya mantarı enfeksiyonlarına karşı hassasiyetinizi azaltabilir ve bu size sağlık açısından daha
birçok fayda sağlayacaktır.

Maya ürünleri veya pişirilmiş gıdalar: Maya açısından zengin gıda ve içecekler tüketerek, vücudunuzdaki maya düzeyini doğal bir şekilde artırırsınız. Fit ve sağlıklı
kaldığınız ve güçlü ve dirençli bir bağışıklık sistemine sahip olduğunuz sürece bu bir sorun olmayacaktır. Fakat maya mantarı enfeksiyonuna karşı zayıf olduğunuzda ya da 
maya mantarı enfeksiyonundan muzdarip olduğunuzda, bira, şarap, mayalı ekmek,bira mayası, pizza, soya sosu, hamur işi ve kek gibi ürünler, sisteminizde zaten var
olan Candida albicans için “destek askeri” gönderir ve bunu gerçekten istemezsiniz.
“Küf”-tabanlı ve mayalanmış gıdalar: Peynir, hardal, sirke ve sirke tabanlı diğer çeşnileri tükettiğinizde vücudunuzdaki Candida enfeksiyonu için fazladan mühimmat sağlamanız 
açısından, bu gıdalar yukardakine benzer bir kategoride yer alır. Yine bu gıdalar tamamen fit ve sağlıklı olduğunuzda size hiçbir şekilde zarar vermez, fakat maya mantarı enfeksiyonlarına karşı hassassanız, bu gıdalardan sakınmak yararınıza olacaktır.

Süt ürünleri: Sütün birincil bileşenlerinden biri laktozdur ve vücudunuz bu şekere de diğer şekerlere davrandığı gibi davranacaktır. Sonuç olarak, dondurma ve tam sütlü
yoğurt gibi sütle yapılan ürünleri bırakmalı, kahve veya çayınızı da sütsüz içmeye başlamalısınız. İçeceğinizde süt kullanmanız gerekiyorsa, soya sütüne geçiş yapmalısınız. 
Gelecekteki maya mantarı enfeksiyonlarına karşı olan hassasiyetinizi azaltmak için rejiminizden tamamen çıkarmanız ya da azaltmanız gereken birçok gıda gördük.
Dolayısıyla şu soruyu sormak yerinde olacaktır; hangi gıdaları tüketmelisiniz?

Aşağıdaki liste, Candida albicans için gıda sağlamayacak olan ve aynı zamanda da
maya mantarı enfeksiyonlarına karşı mücadele etmenizde olumlu etkiye sahip
olmasından dolayı aklınızda bulundurmanız gereken yiyecekler hakkında bir fikir
verecektir.
Maya mantarı enfeksiyonunuzu “besleme” riskine girmeden yiyebileceğiniz gıdalar şu
şekildedir:

Mümkünse, buğday ve arpa gibi glüten içeren gıdalar yerine pirinç ya da mısır gibi hammaddesi glüten içermeyen gıdalar tüketin. Bazı insanların glütene karşı dirençli olduğu fikri gittikçe kabul görmektedir ve öyle görülüyor ki aynı insanların maya mantarı enfeksiyonuna yakalanma riski biraz daha yüksektir.
Organik olmayan birçok et ürününde antibiyotik kimyasallar kullanıldığını söylemiştik.
Sonuç olarak, tofu gibi et içermeyen protein alternatiflerine
yönelmek ya da en 
azından tükettiğiniz et (kanatlı et dâhil) ürünlerinin tamamen organik olduğundan emin olmak önemlidir.
Maya mantarı enfeksiyonlarına karşı hassasiyetinizi
artırmayacak alternatifler 
arıyorsanız, çeltik gibi tam tahıllar sağlıklı bir seçenek sunar.
Ham haldeki yeşil sebzeler, yeni sağlıklı rejiminize katmak için harika seçeneklerdir.
İhtiyaç duyduğunuz gerekli unsurların ve vitaminlerin çoğuna sahiptirler fakat örneğin bazı meyvelerde bulabileceğiniz potansiyel açıdan zararlı şekerleri içermezler.
Sebzeyi çiğ olarak tüketemiyorsanız, buharda pişirmeyi deneyebilirsiniz.
Bazı yağlı balıklar gerekli yağ asitleri açısından zengindir ve et ürünlerine karşı lezzetli ve besin değeri yüksek bir alternatif sunar. Orkinos, ringa balığı ve ton balığı bu kategoriye girer. Enfeksiyonunuza neden olan Candida albicans için ek besin sağlamayan bu gıdaların yanı sıra, “içerdeki” maya mantarı enfeksiyonuna karşı koyma yolunda ilk adım olarak yararlanabileceğiniz mantar önleyici özelliklere sahip çok sayıda doğal madde vardır.
Örnek vermek gerekirse sarımsakta yer alan ve alisin
olarak bilinen etken 
bileşenin mantar-kıran olduğu bilinmektedir. Ancak pişirme işlemi alisini (ki sarımsağa 
acı kokusunu veren bileşen budur) yok ettiğinden, bu açıdan en büyük faydayı sarımsağı çiğ yiyerek alırsınız.
Sarımsak kokusunun nefesinizde üç güne kadar kaldığına inanılmaktadır–dolayısıyla da çok daha pratik ve makul bir alternatif, yerel sarımsak hapı ya da sarımsak kapsülü kaynağı aramak, belki de uygun bir online kaynak bulmaktır. Güçlü mantar önleyici özelliğe sahip olduğu bilinen bir diğer doğal madde de çay çiçeği yağıdır,
 fakat bu maddeyi harici olarak kullanmak sorun olmasa da, alım yoluyla tüketmenin tamamen güvenli olduğu henüz kanıtlanmamıştır. Diğer yandan,kaprilik
 asidin (kulağa korkutucu gelen ismine rağmen, Hindistan cevizi ve hurma yağında doğal olarak bulunan orta zincirli bir yağ asididir) genel düzeyde Candiasis için etkili bir tedavi olduğu artık yaygın bir şekilde kabul görmektedir.Yine tedarikçi bulmak için internete yönelmeden önce kaprilik asidi yerel olarak bulmaya çalışmak daha mantıklıdır. 
Alternatif olarak, var olan vajinit sorunundan kurtulmak için günde iki kez kapsül ya da toz halinde Laktobasil 
asidofilik alınabilir ya da gelecekteki enfeksiyonların
 önüne geçmek için günde bir kere alınabilir. Bu, “iyi” bakterinin en yaygın biçimidir (yaygın olarak yoğurttaki etken bileşendir) ve dolayısıyla düzenli dozda Laktobasil almak, vücudunuzun gelecekteki maya mantarı enfeksiyonlarına karşı mücadele eden doğal savunmalarını güçlendirecektir.
Maya mantarı enfeksiyonlarını ortadan kaldırdığına inanılan diğer gıdalar arasında şunlar vardır:
Soğan;
Aloe Vera;
Deniz yosunu;
Badem;
Arnavut biberi;
Yeşil ve sarı limon;
Kimyon;
Brokoli, lahana, karnabahar ve brüksel lahanası;
Elma sirkesi.
Diğer hastalıklarla birlikte değerlendirildiğinde maya mantarı enfeksiyonlarına karşı mücadelede yardımcı olan çeşitli düzeylerde fayda sağlamaları açısından, bu
gıdaların çoğunda çok boyutlu “hastalıkla mücadele” özelliği vardır.
Örneğin brokoli C vitamini açısından zengindir, fakat bitki kökenli kimyasal (fitokimyasal) açısından da zengin olan bir sebzedir.
Tüketilen birçok gıda maddesinde bulunan ve bu gıdaların sağladığı faydaları artıran doğal kimyasal maddeler bulunmaktadır. Ayrıca maya mantarı hücrelerinin
büyümesi üzerinde engelleyici etkiye sahip olduğu bilinen bazı gıda maddeleri vardır.
Sonuçta, bu gıdalar tek başına tüketildiğinde, vücudunuzun maya mantarı enfeksiyonunun kötü etkileriyle mücadele etme becerisini önemli ölçüde artıracaklardır. Bununla birlikte yakın zamanda yapılan bir araştırma gösteriyor ki en iyi faydayı sağlayan şey, farklı gıda maddelerinde yer alan çeşitli fitokimyasalların birleşimidir. Örnek olarak bakacak olursak, sarımsaktaki fitokimyasallar (alisin) ve
brokolideki fitokimyasallar (sülforafan) kendi başlarına güçlü mantar önleyici özelliklere sahip olsa da, iki gıda maddesi bir arada alındığında bu etkiler kat kat artmaktadır.
Bunun yanında, gıdalardaki fotokimyasalların bir arada daha iyi işledikleri fikri görece yeni bir fikirdir ve şu ana kadar her durumda iyi işleyen “eşleşmeler” oluşturmak zor
olmuştur (fakat az önceki örnek şu ana kadarkilerin en iyisidir). Yani bu noktada, her bireyin farklı olduğu ve dolayısıyla besin gereksinimlerinin de farklı olduğu
anlayışına geri dönmemiz gerekiyor.
Güçlü mantar önleyici niteliğe sahip olduğu kanıtlanan bir diğer fotokimyasal ise, olgun domateslere rengini veren ve pembe greyfurt, kırmızı portakal ve karpuzda da
bulunabilen likopendir. Kayısı, kiraz, çilek ve tarçın kumarin içerirken elma, yaban mersini ve kuru erikte ursolik asit vardır. Bu fotokimyasalların ikisinin de mantar
önleyici niteliklere sahip olduğuna inanılmaktadır, dolayısıyla bunları rejiminize katmak (fakat çok fazla katmayın – şekeri hatırlayın) gelecekte maya mantarı
enfeksiyonundan muzdarip olma olasılığınızı kesinlikle azaltacaktır.

Ayrıca rejiminizi, bağışıklık sisteminizi güçlendirecek vitaminlerle zenginleştirebilirsiniz, fakat aldığınız vitaminlerin maya içermediğinden emin olun. B1,
B2, B3 ve B6 vitaminlerinin A, C ve E vitaminleriyle karıştırılması etkili olacaktır ve önerilen günlük doza her zaman uymaya dikkat edin.

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Vajinal kaşıntının sebepleri ve iyi gelen çözümler

Vajinanın normal pH değeri 4.7'nin altındadır. Vajinada bulunan faydalı bakteriler genellikle mantarı uzak tutar.Ancak genellikle antibiyotik kullanımında yok edilen bu yararlı bakteriler sonucu mantar oluşumu meydana gelir.Ayrıca nemli, sıcak ortamlarda da bu enfeksiyonlar görülebilir. Sonucunda vajinada peynirimsi akıntı görülebilir ve kaşıntı söz konusu olabilir.

Mantar Enfeksiyonuna Çözüm

Hamileyseniz doktora görünmenizde fayda var.Daha öncede bu sorunu benzer sebeple yaşadıysanız eczaneden şikayetinize uygun anti_fungal kremler alabilirsiniz.Mantar şekerden beslendiğinden bu dönemde şekerli yiyeceklerden uzak durmanızda fayda var.

Vulvit

Vulvada yaşanan kızarıklık ve kaşıntıdır.En büyük sebebi bölgenin sert keselenmesi, duş jelleri ve vajinal deodorantlardır.

Vulvit e Çözüm

Genital organları yıkamak için sadece ılık su kullanın.İlla ki sabun kullanacaksanız pH dengesini bozmayan sabunları tercih edin.

Cilt Sorunları

Egzama gibi cilt sorunları genital bölgelerde kaşıntıya neden olabilir.

Cilt Sorunlarına Çözüm

Dermatologlar bu konuda yönlendirmeyi yapacaktır.Bölgeye parfümsüz nemlendiriciler uygulayabilirsiniz.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Vajinada görülen kaşıntının sebebi cinsel yolla bulaşan bir hastalık olabilir.Ancak bu  hastalıklar kaşıntıdan çok ağrıya ve acıya sebep olur.Birkaç günden fazla sürerse cinsel temastan kaçının ve doktora gidin.




21 Ağustos 2015 Cuma


Maya nedir?

Maya bir mantardır efendim, yani yemeklik mantar, şapkalı mantar, yer mantarı ve kurt mantarı ile aynı ailedendir. Güncel bilimsel araştırmalara göre, 100.000’den fazla farklı mantar türü teşhis edilmiştir, fakat tahminlere göre 1.5 milyon kadar farklı mantar türü var olabilir.







Diyebiliriz ki mantar, minnettar olmamız gereken birçok özelliğe sahiptir. Fakat bu her zaman için doğru değildir… Örneğin siz de baştan aşağı mantar dolusunuz diyebiliriz... Evet söylediğimiz kulağa pek hoş gelmese de, doğduğu andan itibaren dünyadaki herkes bakteri, mantar ve maya mantarı gibi mikro organizmalardan oluşan bir karışım içinde yaşamaktadır.
Mantar sıkıntılı bir rahatsızlıktır fakat tedavisi uzun süreli olsa da basittir. Biz eskiden beri en iyi yolun zefiran olduğunu biliriz hani sonuçta dezenfektandır ya gerçi belki bilmeyeniniz de vardır :).İşe yararlılığı tartışılır tabi, bence işe yarama payı da yüksektir zira yakarak dezenfekte eder kendisi biraz dikkatli olmak lazım yani zararları falan varsa onu bilmiyorum mesela.

O yüzden sizlere tedavi sürecinin de ne şekilde olduğunu araştırdım. Kısaca kadınlarda ağırlıkta olmak üzere mantar sorunu yaygın olarak karşılaşılan sorunlardan biridir. Peki neden bu kadar yaygın bir rahatsızlık mantar? İşte tam da burada mantarın ne olduğunu öğrenmeye öncelik vereceğiz. Diğer değineceğimiz konular tabi ki elzem olan sorunlara yönelik örneğin:

Bu türden bir maya mantarı enfeksiyonunun tam olarak ne olduğu
Neden ortaya çıktığı
Bir süre sonra yeniden ortaya çıkmasını engellemenin neden çok zor olduğu - (bu mutlaka bilmeniz gereken bir şeydir)
En başta ortaya çıkmasının önüne geçmek için yapabileceğiniz şeyler

Ortaya çıktığında nasıl tedavi edeceği

 Her dört kadından üçünün vajinal fungus, maya mantarı enfeksiyonundan kaynaklanan vajinite yakalandığı tahmin edildiğinden, şu ana kadar sorun yaşamamış olsanız da bir gün  vajinal mantar sorunu’ndan  muzdarip olma olasılığınız oldukça yüksektir.


Vajinal mantar enfeksiyonu, kadınların % 75’lik kısmının hayatında en az bir kere karşılaştığı yaygın bir hastalıktır.  Vajinal mantar enfeksiyonlarına yol açan mikroorganizmalardan en sık görüleni Candida albicans adı verilen bir maya hücresidir. Vakaların %67-95'inde bu mantar hücresi sorumlu olarak bulunduğundan, vajinal mantar enfeksiyonları genelde vajinal kandidiyazis şeklinde tanımlanır. Vakaların   yaklaşık %10-15’inde Torulopsis glabrata gibi diğer Candida türleri de etken olabilir.

MANTAR ENFEKSİYONUNUN OLUŞMA ŞEKLİ

Mantar enfeksiyonu genellikle başka yerden bulaşmaz önemli bir nokta.  Kadının kendi normal vajinal  floralarında bulunan mantar hücreleri çeşitli nedenlerle vücut direnci düştüğünde çoğalıp  aktif hale gelerek  vaginit oluştururlar.

Vajenin en önemli özelliklerinden birisi de zararlı bakterilere karşı savunmada yer alan ve laktobasil adı verilen yararlı bakterileri kendi florasında içermesidir. Laktobasillere süt basilleri adı da verilmektedir.
Laktobasiller vajenin asit PH'sinde üreme özelliği göstererek vajeni zararlı mikroplardan adeta korurlar.

Laktobasillerin sayıca azaldığı pek çok durumda vajen enfeksiyonları (vaginitler) görülebilecektir. Örneğin antibiotik kullanımı sonucunda vajinal mantar oluşmasının nedeni de budur.



Antibiotik kullanımı sonrası (en sık etkili olan antibiyotikler tetrasiklin ve penisilin grubu ilaçlardır),stres yada yorgunlukla direncin düşmesiyle ortaya çıkan fırsatçı bir enfeksiyondur.
Çok nadiren cinsel temasla geçebildiği de sanılmaktadır. Erkek semeninde üretilemediği için cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak her doktor tarafından kabul edilmez.
Ancak yapılan araştırmalarda eşlerin benzer tipte mantar hücresi taşıdıkları saptandığı için bazı hekimler tedavide eş tedavisi de uygulamayı uygun görmektedirler.
Vajinal mantar bulunan bir kadından eşine mantar hastalığı bulaşabilir, fakat hastalık erkekte çoğunlukla hiç bir şikayete neden olmaz ya da ufak yanma hissi şeklinde kendini belli edebilir.


Bir kadın hastalığı olarak düşünülen vajinal mantar, özellikle sünnetsiz erkeklerde de görülebilen bir hastalıktır. Bununla birlikte, bazı durumlarda erkek cinsel organında da aşınma ve çatlaklara neden olabilir. 


MANTAR ENFEKSİYONUNUN BELİRTİLERİ

Normal vajen salgısı kokusuzdur ve kaşıntıya neden olmaz. Miktarı çamaşırı ıslatacak kadar bol değildir. Gebelerde ve doğum kontrol hapı kullananlarda salgı miktarı artmaktadır. Vajinal mantar enfeksiyonunun en önemli ve en sık görülen belirtisi özellikle geceleri artan ve huzursuzluk veren kaşıntı dır.
Bu kaşıntı özellikle sıcak etkisi ile artar. Kaşımaya bağlı olarak vulva derisinde soyulmalar ve küçük kanamalar olabilir. Fazla kaşıma nedeniyle deride oluşan çatlaklar da ikincil bir bakteri enfeksiyonunu davet eder. Bazı durumlarda ise genital bölgedeki kaşıntının nedeni mantar enfeksiyonu değildir, bölgesel allerjik bir reaksiyon olabilir. Vulva ve vajinada kızarıklık ve şişlik olabilir.


Bazen de olay tümüyle psikolojik kökenlidir.

Hastaların çoğunda dış genital organlarda yanma vardır. İdrar yaparken, idrarın değdiği bölgelerde şiddetli yanma hissi olur ve o bölge kızarır. Bazı hastalarda cinsel ilişki esnasında ağrı ve yanma  olabilir. Ağrıdan dolayı kadınlar cinsel ilişkiden kaçınırlar.

Normalden farklı, kokusuz,  zaman zaman kalın ve kütleler halinde, bazen beyaz ya da gri renkte, sulu akıntı  olmaktadır. Fakat akıntının olması her zaman bir kural değildir ve her zaman akıntı olmayabilir. Eğer mevcut ise bu akıntı beyaz renkli ve içerisinde süt ya da peynir kesiği şeklindedir. Bu mantarın neden olduğu akıntı tipi, kadından kadına değişir. Bazı kadınlarda yalnızca beyaz, sulu, hafif bir akıntı olur. Bazıları ise vajinaların da kuruluk hissinden yakınırlar. Sık sık da vajina giriminde sulu bir akıntı ile karışmış şekilde peynirimsi, beyaz, pomad şeklinde parçalar, olur. Akıntı fazla olursa, venüs dağından rektumun gerisine kadar yayılan ve bacak aralarını da kapsayan yaygın bir kaşıntılı kızarıklığa neden olabilir.

Akıntıda kötü koku görülmez. Kokunun olması kandidiazise eşlik eden ikinci bir enfeksiyonun varlığını akla getirmelidir.

Vajina duvarında mantar plakları bulunabilir. Bunların görülmesi kandidiazis için tipiktir.
Mantar “Candida Albicans” adıyla tıp literatüründedir.

Birçok insanın vücudunda bu mantar türü az da olsa bulunmaktadır. Fakat oranın yükselmesi sonucu vajinal mantar enfeksiyonu ortaya çıkar. Bazen vajina içinde, bazen penis ucunda bazen de oral bölgelerde bu mantar türü kontrolden çıkmakta ve ağrı, iltihap ve akıntılara sebep olmaktadır.

Mantar enfeksiyonuna sebep olan Candida adlı mantar türü kalıcı olarak tedavi edilmediğinde vücutta farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır.
Bu mantar türü vücutta sinsi şekilde yer ederek yeniden ortaya çıkmayı bekleyen bir türdür.

Önce kaşıntı, daha sonra ağrı, şişlik ve akıntıyla devam eden mantar hastalığının daha önceleri net olarak tanısı koyulsa bile ne yazık ki tedavisi mümkün olmamıştır.

Aslında vajinal mantar her durumda kalıcı olarak tedavi edilebilir.
Doktorunuzun verdiği ilaçlar bu rahatsızlığı tam olarak tedavi etmiyor sadece belirtileri ortadan kaldırıyor nedense. 
Peki bu ilaçlar vajinal mantarı yok etmiyorsa doktorlar bu ilaçları yazmaya neden devam ediyorlar? 
Cevabı basit aslında.Bu dev ilaç firmaları hastalarının hemen iyileşmelerini, hele hele kalıcı olarak iyileşmelerini istemez. Çünkü burada bir rant söz konusudur.

Vajinal mantara yakalanmayı kolaylaştıran ve şiddetlenmesini kolaylaştıran etkenler;
    Vajinanın düzenli olarak temizlenmesi ve kurulanması yapılmıyorsa, sürekli dar kıyafetler giyiliyorsa veya ıslak kıyafet giyiliyorsa bunların ortadan kaldırılması gereklidir. Aldığınız bu önlem mantarın daha fazla üremesini engelleyecektir.

Vajina İçine Yerleştirilen Tüm Araçlar ise Tehlikelidir!
Fitil ve vb. araçlar sağlık açısından ciddi tehlikeler içerebilir. Vajina içinin tahriş olmasından tutun, prezervatif yırtılmasına kadar birçok sakıncası olabilir.

Mantar Hastalığı Belirtileri ise şunlardır;
-İdrar yaparken yanma veya acı hissi,
-Genital bölgede iltihaplanma, kaşıntı, ağrı ve akıntı,
-İlişki esnasında ağrı,
-Deride beyaz lekelenme veya kızarma,
-Yutkunmakta zorlanma ve yorgunluk hissi,
-Eklemde ağrı sorunları.

Vajinal mantarın çeşitliliği;
↔Vajinal mantar enfeksiyonu
↔Genital mantar enfeksiyonları (erkeklerdeki mantar hastalığı da dahil)
↔Oral mantar enfeksiyonları

20 Ağustos 2015 Perşembe

Peki vajinal mantarı nasıl önlerim?

 Banyo Yapmak
 Düzenli olarak, devamlı bir şekilde yıkanmanın pozitif etkisini zaman içinde gördüm. Yıkanmanın en önemli kısmı ise banyodan sonra havlu ile çok iyi kurulanmanız. 
Mantar nemli ortamları sever, bu yüzden banyodan sonra iyi kurulanmalısınız.

Temiz Hava
Vajinanızın biraz temiz hava almasını sağlamalısınız. Elbette ki çıplak gezmenizi tavsiye etmiyorum. Ama hava geçiren iç çamaşır giymeniz ve geceleri iç çamaşır olmaksızın yatma imkanınız varsa böyle yapmanızı öneririm. Temiz hava, enfeksiyonları engellemedeki en önemli unsurdur. 
Aslında dar elbiseler ve dar iç çamaşırlar giymemeniz vajinal mantarı önlemeniz konusunda size çok yardımcı olacaktır.

Diyetinizi Değiştirin
Bilimsel deneylerin de gösterdiği gibi, her gün bir tabak yoğurt yemeniz vajinal mantar hastalığını ve mantar enfeksiyonunun ilerlemesini önlemede çok etkilidir. Üstelik yoğurt, tadı hoş olan bir yiyecektir. 
Şu da bilinmelidir ki yoğurt, vajinal mantar hastalığını önlemede etkilidir, yalnız hastalıktan kurtulmak istiyorsanız yoğurtun bir faydasını ne yazık ki göremezsiniz.

Kokulardan Uzak Durun
Kokulu tuvalet kağıtlarından ve kokulu çamaşır deterjanların dan uzak durmalısınız, nasıl ki bebekler için hijyenik açıdan kokulu deterjanlardan uzak durulursa, sizde bu hijyenik görüşü uygulamalısınız. 

Daha Az Şeker
Şekerden uzak durulmalıdır, fazla şekerin mantara yol açtığı konusunda bir çok deneyim mevcuttur. Bu tabi ki her insanda farklıdır ve bunun sizin vücudunuzdaki vajinal mantarı önlemede etkili olup olmadığını görebilmeniz için denemeniz gerekmektedir.
Eğer sürekli vajinal mantar hastalığına yakalanmaktaysanız bu 5 tavsiye size yardımcı olacaktır.
Aklınızda bulunması gereken devamlı hijyendir, temizlik mantar enfeksiyonunun yenmedeki en etkili unsurdur.

Belirtileri

     Vajinal mantar enfeksiyonunun en önemli ve en sık görülen belirtisi kaşıntıdır. Bu kaşıntı geceleri şiddetlenir ve sıcak etkisi ile artar. 
Hastaların çoğunda dış genital organlarda yanma vardır. Özellikle idrar yaparken, idrarın değdiği bölgelerde şiddetli yanma hissi olur. Bazı hastalarda cinsel ilişki esnasında ağrı olabilir. 
Vajinal kandidiazisde akıntı her zaman olmaz. Eğer mevcut ise bu akıntı beyaz renkli ve içerisinde süt ya da peynir kesiği şeklinde tanımlanan ya da kireç benzeri olarak nitelendirilen parçacıklar bulunur. Akıntıda kötü koku görülmez. Kokunun olması kandidiazise eşlik eden ikinci bir enfeksiyonun varlığını akla getirmelidir. 
Vulva ve vajinada kızarıklık ve şişlik olabilir. Vajina duvarında mantar plakları bulunabilir. Bunların görülmesi kandidiazis için tipiktir. Kaşımaya bağlı olarak vulva derisinde soyulmalar ve küçük kanamalar olabilir.

Tanı


     Vajinal mantar enfeksiyonlarının tanısı güç değildir. Genelde muayene esnasında hastanın şikayetleri ve muayene bulgularının bir arada değerlendirilmesi ilave bir laboratuvar tetkikine gerek kalmadan tanı koydurur. Vajinal kandidiazisde kültür almanın rolü yoktur. Bunun yerine alınan akıntı örneğinin potasyom hidroksil ile muamele edildikten sonra mikroskop altında incelenmesi ve tipik mantar psödohiflerinin görülmesi tanıyı kesinleştirir.
Mantarın Tedavisi


     Vajinal mantar enfeksiyonlarının tedavisi hem çok kolay hem de zordur. Tedavi ile akut şikayetler büyük ölçüde giderilir. Ancak hastaların %5-25'inde hastalık daha sonra tekrarlar. 1 yıl içinde en az 4 defa kandidazis atağı geçirilir ise bu durumda tekrarlayan enfeksiyonlardan söz edilmektedir. 
Bu yeniden atakların nedeni mantar mayalarının vajinadaki sağlam dokuların içine girerek derinlere kadar ilerlemesi ve burada sessiz kalmaları ve ilaçlardan da etkilenmemesi olarak açıklanmaktadır. 

Vajina hücreleri sürekli bir yenilenme içinde bulunduğundan üstteki hücreler dökülüp alttaki hücreler yüzeye çıktıkça bu mayalarda yüzeye yaklaşmakta ve uygun ortam bulduğunda yeniden enfeksiyona neden olmaktadır. Bu duruma invazif kandidiyazis adı verilir. İnvazif kandidiazisin önlenmesinde predispozan faktörlerin ortadan kaldırılması şarttır. Tedavide hem sistemik hem de lokal ilaçların kullanılması gereklidir. Lokal ilaçlar hem vajinal ovül (fitil) hem de krem şeklinde olabilir. Tekrarlayan enfeksiyonlarda ise bazı yazarlar eş tedavisi gerektiğini düşünmektedirler. 
Ağızdan alınan sistemik tedavide tek günlükten 1 haftalığa kadar tedavi protokolleri ve ilaçlar mevcuttur. 
Aynı durum vajinal ovüller için de geçerlidir. Tedavi esnasında naylon giysiler giyilmemesi, çamaşırların pamuklu olması, kaynatarak yıkanması ve buharlı ütü ile ütülenmesi, dar giysilerden kaçınılması, vajinanın su ile yıkanmaması bunun yerine nötr pH derecelerine sahip ve bu amaçla üretilmiş sıvı sabunların kullanılması tedaviyi kolaylaştırır.